Sığınmacı
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sığınmacı ya da Arapça'da iltica fiilinden türeyen mülteci, dini, milliyeti, belirli bir toplumsal gruba üyeliği veya siyasi düşünceleri nedeniyle zulüm göreceği korkusu ve endişesi taşıyan, bu sebeple ülkesinden ayrılan/ayrılmak zorunda bırakılan ve korkusu nedeniyle geri dönemeyen veya dönmek istemeyen, iltica ettiği/sığındığı ülke tarafından endişeleri haklı bulunan yabancıdır.
Sığınma talebi geri çevrilen kimseler sığınmacı olarak nitelenemeyeceğinden, sığınmacı sıfatını kullanabilmek için kişi endişelerinde, korkularında haklı bulunmalıdır.
BM'nin tanımı ile, "ırkı, dini, milliyeti, belli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi düşünceleri nedeniyle zulüm göreceği konusunda haklı bir korku taşıyan ve bu yüzden ülkesinden ayrılan ve korkusu nedeniyle geri dönmeyen veya dönmek istemeyen kişi"dir.
İngilizcede refugee, Fransızcada refugie denilen mülteci, hukuki bir statüdür. Sığınmacı karşılığında ise İngilizcede asylum seeker ve Fransızcada demandeur d'asile kullanılmaktadır.
İHEB, iltica hakkını şöyle tanımlar: "Herkesin zulüm karşısında başka ülkelere sığınmacı ve bu ülkelerce sığınmacı işlemi görme hakkı vardır" (madde 14/1). Göçmenlere bazen ekonomik sığınmacı denilmektedir. Toplu sığınma, iç savaşlar ve çatışmalarda, yoğun baskılarda, büyük afetlerde ortaya çıkmaktadır. Bireysel sığınma daha çok siyasal sebeplerledir. Bazen yabancı elçilikler, savaş gemileri ve uçaklar kendilerine sığınanları korur. Bulgaristan Türklerinden 300.000'i, 1989'da, zulüm ve baskıdan dolayı Türkiye'ye sığınmıştır. 1991'de Körfez savaşında Irak'tan kaçan çok sayıda mülteci Türkiye'ye sığınmıştır. Yurtsuzlar (haimetlos) da bazen mülteci konumundadırlar.