ebooksgratis.com

See also ebooksgratis.com: no banners, no cookies, totally FREE.

CLASSICISTRANIERI HOME PAGE - YOUTUBE CHANNEL
Privacy Policy Cookie Policy Terms and Conditions
George Stephenson - Vikipedi

George Stephenson

Vikipedi, özgür ansiklopedi

George Stephenson
George Stephenson

George 1781 yılında James Watt 45 yaşındayken doğmuştu.O trenin mucidi olmak içinher şeye sahipti.Çünkü babası bir buhar makinesiyle ilgileniyordu.Aynı James Watt gibi icatlarını yapabilmek için tam vaktinde doğmuştu.George dokuz yaşındayken inek çobanı olarak işe başladı.Görevi demiryolu üzerinde dolaşan ineklere göz kulak olmak ve atların çektiği trenlerin bu ineklere çarpmasını engellemekti.George zeki birisiydi ve sonunda yeni bir iş buldu.Artık kömürleri boylarına göre ayırıyordu.Çok geçmeden buhar makineleri konusunda uzmanlaşmıştı.17 yaşına kadar da babasının asistanı olarak çalıştı.Sonra yeni bir ile başladı.Hem de babasının patronu olarak.

O zamana kadar,George`un eğitim için pek vakti olmamıştı.Ama sonra biraz eğitimin işe yarayacağını düşündü ve 18 yaşındayken gece okuluna gitmeye başladı.O günlerde çok parası ve eğitimi olmayan birisinin hayatta başarılı olması pek sık rastlanan bir olay değildi.Belki de bu yüzden George bir şeyler yapmak istiyordu ve sürekli teori üreten ama ellerini kirletmek istemeyen bilim adamlarından nefret ediyordu.George bu arada evlenmişiti ve Robert adında bir oğlu olmuştu.Zaten o da neredeyse babası kadar meşhur olacaktı sonraları.George,Robert`i seviyordu.Ama onu hem kitaplarla çalıştırıyor hem de işleri yapmasını istiyordu.

George`nin icat ettiği en ilginç şeylerden bir tanesinin aslında trenlerle hiçbir ilgisi yoktu.Bu,patlamalara yol açmayacağı konusunda garanti verilen bir madenci lambasıydı.Hatta bazen madenler o kadar dolu oluyordu ki madenciler üzerlerine çürüyen balık derilerini yapıştırarak çalışıyorlardı.Bazen yardımcı olmaları için itfayeciler ile alınıyordu.Ama yangınlşarı söndürmeleri için değil!18. yüzyılda,itfayeciler gaz golu madenlere ellerinde meşalelerle gönderilirlerdi.Bu meşaleler oldukça uzunlardı ve itfayeciler de ıslak elbiseler giyerlerdi.Eğer bir patlama olursa,böylelikle yangından korunurlarıdı!Bu da en az medencinin dostu kadar ilginç bir çalışma.

George`un lambası ilk madenci lambası değildi.1813 yılında Dr. Clanny bir tane icat etmişti.Ama bu lamba hem büyüktü hem de sürekli uğraşmak gerekiyordu.George`un icadı çok daha basitti.Ama ne yazık ki hemen aynı zamanda icat edilen Sir Humphry Davy`nin lambasına çok benziyordu.Aralarındaki tek fark,Humphry`nin lambasının lamba şişesinin olmamasıydı.Bu yüzden George`un lambası çok daha güvenliydi.Humphry`nin lambası bazen çok ısınıp patlamalara neden olabiliyordu.Ama diğer lamba eğer etrafta çok gaz varsa sönüyordu.Hatta George bunu gaz dolu bir madene inerek denemişti.Bu iş biraz tehlikeli olmaya başlayınca George tek başına ilerlemeye başladı. Lambanın değişen rengini not ediyordu.

Haklı olduğundan tamamen emindi ama bu yapması hem zor hem de tehlikeli olan bir deneydi.Bu deneyin biraz daha güvenli olanında,o ve Robert,gazı tüplerde topladılar,götürüp evde deney yapmaya çalıştılar.

Ama Humphry Davy,George gibi eğitimsiz birisinin lambayı icat ettiğini duyunca küplere binmişti.Herkese öfke dolu mektuplar yazarak kendisini küçük düşürmüştü.George lambayı nasıl icat ettiği konusunda yaptığı küçük bir konuşma dışında tartışmaya hiç girmedi.Aslında bu "küçük" konuşma onu gaz dolu bir madene inmekten daha çok korkmuştu.Zaten konuşmayı yaparken her tarafı kıpkırmızı olmuştu.Güvenlik lambasını yaparken,George deneme yanılma yönteminden yararlanmıştı.Yani Arşimet gibi ilk önce ne kağıt üzerinde ne de kendi derisi üzerinde çizimler yapmamıştı.Ama zeki bir mucitti kendisi.

George`un ilk icatlarından bir tanesi de şömineden gelen dumanla çalışan otomatik bir bebek beşiğiydi.Aslında kimse bunun nasıl çalıştığını bilmiyordu ama çalışıyordu.

Jamess Watt`ın bir buhar makinesinin kıpırdatılmayacağına inanmasına rağmen,bir çok insan bunun mümkün olduğunu düşünüyordu.James`in makineleri bu iş için çok ağırdı.Dolayısıyla bir tanesine tekerlek takıp sizi dükkana götürmesini beklemek çok akıllıca değildi.Çünkü orada da öylece durup garip sesleri çıkaracaktı.Büyük ihtimalle o zamanlar bir şeyleri bir yerlere taşımak için genellikle atlar kullanılıyorlardı.Aslında atlar iyi iş görüyorlardı ama bazı sorunları vardı.Çok pratik sayılmazlardı.hem çok güçlü değillerdi,hem de dinlenmeye ve beslenmeye ihtiyaçları vardı.Kullanılmadıkları zaman bile atlarla ilgilenmek gerekiyordu.Üstelik pek de hızlı sayılmazlardı.


aa - ab - af - ak - als - am - an - ang - ar - arc - as - ast - av - ay - az - ba - bar - bat_smg - bcl - be - be_x_old - bg - bh - bi - bm - bn - bo - bpy - br - bs - bug - bxr - ca - cbk_zam - cdo - ce - ceb - ch - cho - chr - chy - co - cr - crh - cs - csb - cu - cv - cy - da - de - diq - dsb - dv - dz - ee - el - eml - en - eo - es - et - eu - ext - fa - ff - fi - fiu_vro - fj - fo - fr - frp - fur - fy - ga - gan - gd - gl - glk - gn - got - gu - gv - ha - hak - haw - he - hi - hif - ho - hr - hsb - ht - hu - hy - hz - ia - id - ie - ig - ii - ik - ilo - io - is - it - iu - ja - jbo - jv - ka - kaa - kab - kg - ki - kj - kk - kl - km - kn - ko - kr - ks - ksh - ku - kv - kw - ky - la - lad - lb - lbe - lg - li - lij - lmo - ln - lo - lt - lv - map_bms - mdf - mg - mh - mi - mk - ml - mn - mo - mr - mt - mus - my - myv - mzn - na - nah - nap - nds - nds_nl - ne - new - ng - nl - nn - no - nov - nrm - nv - ny - oc - om - or - os - pa - pag - pam - pap - pdc - pi - pih - pl - pms - ps - pt - qu - quality - rm - rmy - rn - ro - roa_rup - roa_tara - ru - rw - sa - sah - sc - scn - sco - sd - se - sg - sh - si - simple - sk - sl - sm - sn - so - sr - srn - ss - st - stq - su - sv - sw - szl - ta - te - tet - tg - th - ti - tk - tl - tlh - tn - to - tpi - tr - ts - tt - tum - tw - ty - udm - ug - uk - ur - uz - ve - vec - vi - vls - vo - wa - war - wo - wuu - xal - xh - yi - yo - za - zea - zh - zh_classical - zh_min_nan - zh_yue - zu -