Kadı Abdurrahman Paşa
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Kadı Abdurrahman Paşa (?-27 Aralık 1808) Karaman valisi ve Osmanlı Devletinin Islahat döneminde önemli görevlerde bulunmuş bir devlet adamı.
Konu başlıkları |
[değiştir] Hizmetleri
[değiştir] Nizam-ı Cedid
Kadı Abdurrahman Paşa bugünkü Antalya ilinin İbradı ilçesinde doğdu. 1803 yılında III. Selim tarafından Osmanlı Devletinin Karaman (Konya) eyaletine vali olarak atandı. Kadı Abdurrahman Paşa III. Selim'in kurduğu Nizam-ı Cedid ordusunu Karaman'da örgütledi. Kadı Abdurrahman Paşa, Nizam-ı Cedid askerleri ile, o zamana kadar ortadan kaldırılamamış Anadolu'daki bazı Celalileri, Çorlu ve Malkara civarında yenerek ortadan kaldırmayı başardı. III. Selim bunun üzerine 1806 Temmuz'unda Kadı Abdurrahman Paşa'yı Nizam-ı Cedid ordusunu Rumeli'de örgütlemek üzere Edirne'ye yolladı. Fakat Rumeli ayanlarının Nizam-ı Cedid'e şiddet kulanarak direnmeleri III.Selim’i Kadı Abdurrahman Paşa'yı geri çağırmak zorunda bıraktı. Padişahın bu zayıflığı Nizam-ı Cedid'e karşı çıkanların cesaretini arttırdı ve III. Selim Kabakçı Mustafa'nın yönettiği bir ayaklanma sonunda 30 Mayıs 1807'de, tahttan indirildi ve yerine IV. Mustafa tahta geçti.
[değiştir] Sekban-ı Cedid
14 aylık bir saltanattan sonra Rusçuk ayanı Alemdar Mustafa Paşa İstanbul'a ordusuyla yürüyerek IV. Mustafa'yı tahtan indirdi ve yerine II. Mahmut'u tahta geçirdi (28 Temmuz 1808). II. Mahmut Alemdar Mustafa Paşa'yı sadrazam yaptı. Alemdar Mustafa Paşa'nın sadrazam olduktan sonra yaptığı ilk işlerden biri devletin ileri gelenleriyle büyük bir toplantı yapmak oldu. Kadı Abdurrahman Paşa Konya'dan İstanbul'a bu toplantıya katılmak için çağrıldı. Bu toplantıda alınan kararlar Sened-i İttifak adı verilen bir belgede derlendi. Kadı Abdurrahman Paşa da bu belgeyi imzalayanlardan biri oldu (7 Ekim 1808). Bu belge ile ayanlar, hükumet emirlerini dinleyeceklerine söz verdiler. Nizam-ı Cedid ordusu Sekban-ı Cedid adıyla yeniden kuruldu. Kadı Abdurrahman Paşa yeni ordunun başına geçti.
Tahttan indirilen IV. Mustafa ve adamları bu gelişmelerden hoşnut değillerdi. 14 Kasım 1808 gecesi, Alemdar Mustafa Paşa'nın konağını bastılar. Gelecek yardımı bekleyerek yeniçerilerle kıyasıya çarpışan sadrazam, damı delmekte olan yeniçerileri görünce patlattığı barut fıçısıyla intihar etti. Ayaklananlar II. Mahmut'u tahttan indirmek için saraya saldırdılar. Kadı Abdurrahman Paşa Sekban-ı Cedid askeriyle Topkapı Sarayı'nı savundu. Bozguna uğrayan ayaklananların üzerine giden Kadı Abdurrahman Paşa, 3.000'den fazla yeniçeriyi ve diğer ayaklananları kılıçtan geçirtti. Ama yeniçeriler üstünlük sağladılar. Sultan II. Mahmut 18 Kasım 1808 tarihinde Sekban-ı Cedid'i dağıtmak zorunda kaldı.
[değiştir] Kadı Abdurrahman Paşa'nın Öldürülmesi
Kadı Abdurrahman Paşa askerleriyle oturduğu Selimiye Kışlası'ndan bir kömürcü kayığına binerek Gemlik'e kaçtı ve oradan Kütahya ve sonra da yanında küçük oğlu vergi müdürü Abdullah Paşa ve büyük oğlu medrese Hocası Mehmet Bey olduğu halde memleketi olan İbradı'daki evine sığındı. Kapukulu askerlerinin ısrarı üzerine Kadı Abdurrahman Paşa'nın diri veya ölü elde edilmesi için bir ferman çıkarılmıştı. Bu fermanın yerine getirmek için de Teke vergi memuru Kapıcıbaşı Hacı Mehmet Ağa'ya görev verilmişti. Hacı Mehmet Ağa Antalya yöresinden topladığı 10.000 kadar yeniçeri ile İbradı'yı bastı. Kadı Abdurrahman Paşa İbradı dağlarına kaçmışsa da tutularak İbradı kasabasında medrese Çarşısındaki konağında 27 Aralık 1808 tarihinde boğduruldu. Kadı Abdurrahman Paşa'nın oğulları hakkında idam fermanı yok iken Kapıcıbaşı Hacı Mehmet Ağa'nın oğlu İbrahim Bey 12 gün sonra kavgalı olduğu Abdullah Paşa'yı ve ertesi gün de Mehmet Bey'i öldürttü. Bu üç kişinin mezarları İbradı Mezarlığındadır.
II. Mahmut Kadı Abdurrahman Paşa'nın idamına karşı olduğu için Hacı Mehmet Ağa'yı cezalandırmak için fırsat bekledi. Bu sırada Hacı Mehmet Ağa öldü ve yerine oğlu İbrahim Bey geçti. Ibrahim Bey, Kadı Abdurrahman Paşa'dan arta kalan mal ve eşyaları vermemekte direnerek Sultan'a sert cevap verince, II. Mahmut'un gönderdiği askerler Antalya kalesine saklanan İbrahim Bey'i karadan ve denizden kuşatarak yakaladılar. İbrahim Bey idam edildi ve ailesi Selanik'e sürgüne gönderildi.